bugün

entry'ler (186)

eski sevgiliden arkadaş olmaz

(bkz: ne yaptımsa seni unutamadım hüsnü)

a bu hayat

insanı dinlerken geçmişe götürüp oradan bir şeyler getirebilme sihrine sahip bir şarkıdır. dönüp önüne baktığında kırılganlıklarını görürsün, özlemlerini görürsün, aşkı, dostu görürsün. büyürken geçtiğin yollarda ardında neleri bıraktığını görürsün...

yağmurlu havada yapılabilecekler

redd eşliğinde vodka-redbull.

vodafone 3g

dosya paylaşımı konusunda insanı pişman eden bir hıza sahiptir. öyle reklamlarda birilerini oynatmakla olmuyor bu işler biraz icraat lazım. yazıktır ayıptır 3 saniyede 1kb dosya gönderilir mi yahu?

nefes alamamak

ölümle burun buruna gelmek durumudur ruhun. bir an bedenden ayrılmak ile ayrılmamak arasında gidip geldiği, oysa yaşam için ihtiyaç duyduğu önemli bir kesinti.

kelebek

bir günlük bir ömre sahip olduğu ileri sürülerek özendirilen, yaşam kaynağının içinde kendisine bir yer bulan canlı.

yalnızlık

anlamsızdır.

herkesin istanbul aşığı olması

taa bize tarih derslerinde anlatılan bizans döneminden beri gelmektedir. bünyesine belki de ağır gelen onca varlığı taşıması, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi.. çoğunluğun kendini bulduğu ve çevresine yansıtabildiği bir yaşam tarzı ile kişilerin kendisine göre haklı sebepleri mevcuttur. bir yanda tarih diğer yanda yeni yüz yıla kayan bir değişim süreci. asıl en önemlisi yaşam felsefesi... herkesin kendinde bulduğu, kendini bulduğu bir şeyler mutlak vardır. normaldir.

sevgili terk edince sabahlara kadar ağlamak

yitirmeyi pek aklına getirmemiş olduğu yaşantısının bir anda ellerinin arasından kayıp gitmesine sessiz kalamama eylemidir yaşantı sahibinin. ani bir duygu patlaması eşliğinde hayata dair o getirinin nefretini içinden akıtmasıdır ki zamanla tecrübeyle sabit kalacaktır.

safları sık tutmak

tanıdığınız tanımadığınız insanlarla gereksiz yere sürtünmeye, bir çoğunun ayak ya da ten kokusunu çekmeye maruz bırakan eylemdir.

oral seksi bulan insanin ilk sozleri

ağzını seveyim.

hz muhammed in ay ı ikiye bölmesi

değil mi ki hz. sıfatını alan musa koca kızıldeniz'i bir çırpıda ikiye bölmüş ve karşı kıyıya geçmiş neden olmasın? ay ikiye yarılır ve göğe doğru bir ışık göçer. bir varsayımdır nitekim.

tek dinleyişle beğenilen şarkılar

(bkz: sen kendinde ol yeter)

gidenin ardından bakakalmak

yapabilecek başka bir alternatifi olmayan ya da varsa bile bir şekilde uygulamaya dökemeyerek içinde bulunduğu şartların getirisini ilk baştan kabul edip, gözlerini devreye sokan kişinin veda eylemidir!

2011 genel seçimi

zam konusunda yine tatminkar olmamış ve grev söylemlerini ortaya atmış memur kesmimizin, işsizlikten açlıktan bahseden vatandaşlarımızın, yaşam standartları her geçen gün biraz daha düşen ülkemizin, geleceğe umutla bakmak yerine bakmaya bile çekinen gençlerimizin, alın teri dökerek kazandığı üç kuruşluk maaşının bir çoğunu vergi olarak devlete ödeyen ya da patronu vergi kaçırakcak diye kendisi bir takım haklardan mahrum kalan işçilerimizin, bilinçsizlik içinde susarak pısırıklaşmış ve kendisine sunulmuş olan demokratik haklarını egale ederek daha bir güdümlü koyun yaşantısını hazımsayan, geleceğine olumlu bir yaşam tarzı bırakmaktan yoksun kendisini kurtarmayı yaşam felsefesi haline getirmiş çoğunluğun kedi bıyıklarına balık yağı süreceği muhtemel seçimlerdir.
(bkz: yala yala bitmez)

internet aşkları

geçmişin teknoloji ile harmanlanarak günümüze ulaşmış halidir. nasıl ki zamanında bir çok kişi görücü usulü evlenmiş işte bu da bir nevi o'dur. bir server bağlantısı ile arka planda monitöre yansıyan fikirler ve görüşler ile hareket ederek sanal,anal,oral yaşantılar getirir hayatımıza. ha ne kadar doğrudur belki tartışılabilir fakat yaşadığımız bu zaman diliminde çoğunluğumuzun bir şekilde ucundan tuttuğudur.

hayal kurmak

zihni soyut bir biçimde koşturmaktan ibarettir. iç kulvardan ataklar sergileyerek bir dirhem huzur katandır bünyeye.

redd

dinledikçe insanı dinlendiren ritimlere ve sözlere sahip şarkıları dillendiren grup.

neden

bir sorunsaldır. insanın içini en olmadık zamanlarda kemiren, olur olmadık her şeyi sorgulamaya sebebiyet veren, sonuçta ise çok bir katkı sağlamayan an içindeki durum.

iftar çadırı

yılın onbir aylık kısmında aç gezen vatandaşların karnını bir ay boyunca doyuran, doyurulamayanlarında gözlerini doyuran belediyecilik hizmeti.